OC FISH GRILL

KALİFORNİYA’DA YAŞARKEN TÜRKİYE’DE KENDİNİ HİSSETMEK

Birkaç hafta önce sevgili dostum Bahadır aradı. “Seçkin Ağabey geliyorsun değil mi?” diye sordu. Kesinlikle gideceğimi söyledim. Üç arkadaş bir organizasyon şirketi kurmuşlar. XENTERTAINMENT Önce işler çok iyi giderken COVİD-19, tüm dünya sanat eğlence sektörünü vurunca onlar da çok etkilendiler. İlk etkinliklerinden biriydi. Aslında bahçe işi yapmış, bahçeyi kazarak gübrelemiştim. Çok yorgundum. Ama hem ona bahçemden kavun sözü, hem de gitme sözü vermiştim. Kaliforniya’da depremler nedeniyle yatay şehir kurulmuş, yani Bahçeli, genellikle tek veya iki katlı ahşap binalar. Bir yerden bir yere mesafeler, yeni gelenler için, uzakta olsa, burada uzun süre yaşayanlar için çok doğal. Yollar sürat yapmaya çok müsait. Irvine’da “Fish Grill” diye bir restoran adresi verildi. Telefonumda haritaya yazdım, komutlarla gidiyorum. Doğal olarak yolda gideceğim mekanı kimlerle tanışacağımı merak ederek araba kullanıyorum. Bir iki dakikalık hatalar yapsam da programdan 15 dakika önce vardım. Daha kapıda karşılayan arkadaşlarla kendimi Türkiye’de hissettim. İki hafta önce bir ev partisinde karşılaştığım tüm aileler ve arkadaşlar hemen hemen oradaydı ve yeni ilaveler vardı. Kapıda birlikte üyesi olduğum Galatasaray California Derneğimizin üyeleri organizasyon şirketin sahipleriydi. Bana göre genç bir arkadaşla tanıştırdılar ve buranın sahibi dediler. Genellikle California’da gittiğim Türk işletmeler içinde hep Choch Mediterranean’ın sahibi sevgili dostum Murat Koç’u başarılı bulmuştum. Şimdi iki oldu. Belki zamanla yeni yerler, Türk işletmeciler göreceğim. Dikkatimi zaman ilerledikçe çekti. Adı aslında CAN FİSH GRİLL. Baktım yanda da KORE GRİLL var. Meğer orasının da sahibi aynı arkadaşmış. İlk kez çok gururlandım. Bu kadar büyük işletmenin dışında üç ayrı mekanı daha varmış. Mutluluğum daha da arttı. YABANCI BİR ÜLKEDE İSTER AKADEMİSYEN, İSTER İŞLETMECİ, İSTER İŞ ADAMI OLSUN BAŞARMAK KOLAY İŞ DEĞİLDİR. Hem de ülkeden gelenlere de istihdam sağlıyorlar. Gece rüyamda tıpkı ANEMAS OTELİMİZ VE GALERİMİZ GİBİ YERLER AÇTIM, daldım gittim uykuya. Tabi yaş 68 olunca ve de akademik yaşam nedeniyle dünyanın pek çok ülkesini gezince, örneğin Amerikan Endodonti Derneğinin ve Avrupa Endodonti Derneğinin gala yemekleri dahil, köylerimizdeki davul zurnalı eğlenceler, binlerce düğün dernek eğlenceleri hatırlayamayacağım kadar etkinliklere katıldım. En salaş, yer altı müzikholünden, İngiltere’de bir yıl boyunca BBC’nin Londra Senfoni ve Filarmoni Orkestralarını TRİNİTY CHURCH (kilisesinde yedi katlı piyano) kayıt konserlerini izledim (sadece kiliseye bakan evlere ücretsizdi. Zaten parasızdım. Üniversite pansiyonunda kalıyordum). Çin’de, Rusya’da, Avrupa’nın pek çok ülkesinde, Seul’de yerel eğlence ve müzikler dinledim. Klasiğinden, yereline. Kulaklarım, çocukluk yaşlarımda köyde davul zurna, kasabada o zamanın duygu yüklü film şarkıları ve şarkıcılar, mutlaka milli çalgılarımız mandolin, saz ve türküler, okullarda marşlar, folklor oynarken coşkulu ritimler ile doldu. Kulaklarıma üniversite hayatımızda devrimci şarkılar ve türküler, marşlar yüklendi. Meslek hayatımıza atılınca bir taraftan Türkiye’de ve dünyada hızla değişen müzik akımlarından kulaklarımla beynime taşınan ritimler. Ve sosyal medyada binlerce şarkı ve şarkıcı. Ama nedense yabancı bir ülkede, özlemlerin kabarması mı, kolektif olarak aynı ritimler ve müziklere eşlik etmek mi, yerinde duramayıp sahneye fırlayıp danslar mı? İşte bu akşam bir taraftan çok başarılı bir işadamına duyduğum hayranlık, bir taraftan gece boyunca Türk müzikleri ile herkesin sahneye fırlayıp oynaması mı bilemem KENDİMİ MEMLEKETİMDE HİSSETTİM. ARTIK İSTANBUL’DA YILLARDIR GİTTİĞİM MEKANLAR GİBİ, GİDEBİLECEĞİM BİR MEKAN DAHA KEŞFETTİM KALİFORNİYA’DA. Kısa sürede çok sayıda dostlar edindim Türkiye’nin her yerinden göçmüş. Açık arttırma gibi mikrofondaki arkadaşa seslenişler duydum. “Ben üç, ben beş, ben 40 sene önce geldim.” BEN HENÜZ GELELİ 6 AY OLDU. Bu arada aynı ay içinde doğan arkadaşların onurlandırılması, müzisyen arkadaşların performansı ve birbirine hasret kalmış hemşerilerimizin dans performansları harikaydı. Aslında saat 11.00’de bitmesi gereken etkinlik saat 12.00’ye kadar sohbetlerle sürdü. Ta ki arkadaşlar yarın bu elemanlar çalışacaklar, kapatıyoruz diyene kadar. SONUÇ: Ortak dil, ortak danslar ve müzik, daha doğrusu sanat bir milletin karakterini de belirliyor.

İLETİŞİM 5789 Alton Pkwy Irvine, CA 92618 949 988 7002 info@ocfishgrill.com